Koopbank 66’ncı kuruluş yıl dönümünü kutluyor. 9 Eylül 1959 tarihinde 196 Türk kooperatifinin ortaklığıyla kurulan banka, bugün ülkemiz bankacılık sektörünün en tepesindeki finansal kuruluşlardan biri olma özelliğini sürdürüyor.
Koopbank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Ataman, Koopbank'ın 66’ncı kuruluş yıl dönümü nedeni ile yaptığı açıklamada, 9 Eylül 1959'da tek şube ile kurulan bankanın bugün ülke geneline yaygın 20 şubesi, gerek mevduat ve kredi hacmi gerekse bilanço büyüklüğü ile Kuzey Kıbrıs bankacılık sektörü içinde en büyük paylardan birine sahip olduğunu kaydetti.
Koopbank’ın 62 milyar Türk Lirasını aşan bilanço büyüklüğü, 4 milyar Türk Lirasını aşan öz kaynak ve yüzde 20’ler seviyesinde sağlam bir sermaye yeterliliği rasyosu ile KKTC ekonomisi içindeki önemi ve toplum nezdindeki yerinin net bir şekilde ortada olduğunu kaydeden Ataman, “Yıllardır Koopbank bir güveni temsil ediyor, bu rastlantı değildir. Halkımızın 53 milyar Türk Lirası mevduatını bize emanet etmiş olması, bize duyduğu inancın ve sadakatin ifadesidir” şeklinde konuştu. 145 bini aşan ve çoğu kooperatif gönüllüsü sadık bir müşteri portföyüne sahip olduklarını belirten Ataman, tüm sektörlere sağlanan krediler ile bankanın kurulduğu ilk günden itibaren halkıyla birlikte ülkesine sahip çıkan, geleceği birlikte büyüten bir aileyi temsil ettiği söyledi.
“Dünden bugüne güvenle, yarına hep birlikte”
Koopbank’ın 66 yıllık süre içerisinde kendi kültürel değerlerini, iş yapma tarzını, ekonomik misyonunu ve istikrarlı iş anlayışını koruyarak bugünkü önemli noktaya ulaştığını ifade eden Ataman, “66 yılda eskimeyen tek şey güven ve samimi yaklaşımımız. Zor dönemlerde sergilenen yaklaşımların kimin bu ülkeye ne kadar bağlılığının olduğunu ortaya çıkarır. İşini, hayatını, refahını geliştirme gayreti içinde olduğunu gördüğümüz, iyi niyetini, samimiyetini hissettiğimiz tüm müşterilerimiz bizden ne destek istemişlerse tüm imkânlarımızı seferber ederek yerine getirdik. Müşterilerimiz bizim hangi durumda, nasıl davrandığımızı, içinde bulundukları süreçten banka olarak hiçbir zaman fayda sağlamaya çalışmayacağımızı biliyorlar. Her zaman güven duyarak kapısını çalacakları bir bankaları olduğunu hissediyorlar. Kurulduğumuz günden beri süregelen bu samimi yaklaşımımızın değerini, önemini bildiklerine inanıyoruz. Bizi olumlu yönde ayrıştıran ve kıymetli olan da budur” dedi.
“Gençleşen bir Koopbank ile köklü geçmişimizi modern vizyonla buluşturuyoruz.”
Son altı yıldır uygulamaya konulan yeni işe alım süreçleri sonucunda bünyeye kattıkları nitelikli yeni çalışanlar ile bankanın daha dinamik bir çehre kazandığını belirten Ataman, yarınlar için en büyük hedefin geleneksel kooperatif samimiyetinden asla ödün vermeden, gelişen çalışan yetkinlikleri, teknoloji altyapısı, iş modeli ve çağdaş organizasyon yapısı ile ülkesine en üst düzeyde hizmet etmeye devam eden bir banka inşa etmek olduğu söyledi. Ataman sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde faaliyet gösteren yerel bankalar arasında her alanda sahip olduğumuz liderliği daha da güçlendirerek sürdürmeyi, ülkemize hizmet etmemizi mümkün kılan finansal sağlamlığımızı korumayı amaçlıyoruz. Genç, dinamik ve çağın gerekliliklerinin ötesinde bir bankacılık anlayışını, müşterilerimizin desteği ve güçlü bilanço yapımızla birlikte hayata geçirmeyi hedefliyoruz.”
“Kamu kredilerine bu yıl 670 Milyon Türk Lirası tahsilat sağlandı”
2025’ün ilk yarısındaki finansal veriler üzerinden değerlendirme de yapan Ataman, temel bütün kalemlerde, büyüme, kârlılık, aktif kalitesinin korunması ve sermaye yönetimi açısından belirlemiş oldukları hedeflerle tutarlı sonuçlar elde ettiklerini belirtti. Ataman, başarılı sonuçlara erişmede her alanda benimsenen sağduyulu, dengeli ve kısa dönem getirileri yerine, uzun vadeyi esas alan yaklaşımın önemli payı olduğunu kaydetti.
Türk Lirası cinsinden geliri olan bireylere belirli kriterlere bağlı kalınarak yabancı para cinsinden kredi kullanımının önünün açılması ile kredi talebindeki genişlemenin sektör için pozitif bir gelişme olduğunu değerlendiren Ataman, özellikle enflasyon artışındaki gerilemenin ve faiz oranlarındaki aşağı yönlü hareketinin olumlu yansımalarının yakın gelecekte ekonominin çarklarının arzu edilen seviyede dönmesine katkı sağlayacağını belirtti.
Kamunun bankaya olan borçlarının ödenmesi konusunda artık net bir istikrarın sağlandığına dikkat çeken Ataman, “Geçtiğimiz yıl 630 milyon TL, bu yılın ilk sekiz ayında tahsilat rakamı 670 milyon Türk Lirası oldu. Kamu borçlarına yapılacak olan her tahsilat sonuçta bu toplumun daha ileriye doğru gelişmesi için yatırıma dönüşecek, halka ihtiyaçlarını çok daha uygun maliyetli krediler ile sağlamak yönünde önemli bir destek olacaktır. Kazancımız ülkemizin kazancınadır” şeklinde konuştu.
"Finansal teknolojiler alanında kılavuz rolümüzü sürdürüyoruz"
Genel Müdür Ataman, bankacılık sektöründe dijitalleşmenin ayakta kalabilmek için zorunlu bir ihtiyaç olduğunun altını çizerek, “Bankacılık artık yalnızca bankalar arasında bir yarış ya da rekabet unsuru olmaktan çıktı. Finansal teknoloji şirketleri de bu alanın önemli oyuncuları haline geldi. Dolayısıyla bankacılığın geleceğine dair tüm planlamalar bu yeni tabloya göre yapılmak zorunda. Dijitalleşmeyi iş süreçleri ile bütünleştiren kurumlar açık bir avantaja sahip oluyor” dedi. Koopbank’ın uzun yıllardır ana faaliyet alanı yanında adeta bir teknoloji şirketi gibi de çalıştığını ifade eden Ataman, Koopbank’ın teknolojik anlamdaki sektördeki kılavuz rolünü sürdürdüğünü söyledi. Finansal teknolojilerin artık cep telefonlarının ekseninde ilerlediğine dikkat çeken Ataman, şu değerlendirmede bulundu:
“Geleceğin bankacılığının mobil cihazlar üzerinden yapılacağını, cep telefonlarının dijitalleşmenin adeta elimizdeki anahtarı olacağını uzun yıllar önce öngörmüş ve odağımızı bu yöne çevirmiştik. Son dönemde çıtayı daha da yukarı taşıyarak dijital servislerimizi finansal teknolojiler alanında faaliyet gösteren kuruluşların platformlarına açmaya başladık. Örneğin Doğu Akdeniz Üniversitesi ile iş birliği yaparak sunduğumuz “EMU Pass” isimli dijital kimlik ve mobil cüzdan uygulaması buna en güzel örnek. Bu projenin ülkede bir ilk olması da, bankanın yenilikçi vizyonu ve dijital dönüşüme öncülük etme kararlılığını göstermektedir. Yakında teknoloji anlamında bankaların önemli bir rol üstleneceği bir gelişme daha hayata geçiyor. KKTC e-devlet platformuna bankaların mobil uygulamaları üzerinden erişim sağlanacak ve sunulan hizmetlerden yararlanabilinecek. Bu proje, devletimiz ile bankaların teknolojik iş birliği anlamında kayda değer bir adımdır”.
“Optimum safir ile yeni bir yaşam tarzı geliyor”
Özel ayrıcalıklarla donatılmış Optimum Safir kredi kartını çok yakında müşterilerine sunacaklarını belirten Ataman, sözlerine şu şekilde devam etti: “Safir yeni bir yaşam tarzı sunuyor. Birçok farklı sektörde bugüne kadar görülmemiş ayrıcalıkları beraberinde getiriyor. Bunun en başında İstanbul Havalimanı lounge kullanımı geliyor. Uzun süredir Sabiha Gökçen Havalimanında sunduğumuz lounge imkânını artık çok farklı bir seviyede İstanbul Havalimanında da müşterilerimizin deneyimine katacağız. Diğer taraftan, biz hayvan dostu bir bankayız, bu bağlamda sevimli dostlarımız için veteriner kliniklerinde özel birtakım imkânlar sunulmuş olacak. Özetle, Safir günlük hayatın her anını özel ayrıcalıklara dönüştürecek”.
“Koop24 ve Cardplus ATM ağları bir çatı altında birleşti”
Bu yıl yerel bankalar arasında önemli bir iş birlikteliğinin de hayata geçirildiğini belirten Ataman, “Yıl ortasında Koopbank ile Cardplus grubuna dahil 11 yerel bankanın ATM ağları bir çatı altında birleşti. Ülke geneline yaygın 300’e yakın Koop24 ve Cardplus ATM’si tüm yerel banka müşterilerine hizmet sunar hale geldi. Bu önemli adım yalnızca bankacılık hizmetlerinde erişimi kolaylaştırmakla kalmadı, aynı zamanda rekabetin doğal olduğu bir ortamda yerel bankaların toplum yararını gözeterek el ele verebildiklerini göstermesi açısından da son derece değerli bir birliktelik oldu. Bu iş birliği sayesinde hem müşterilerin hayatı kolaylaştı hem de bankacılık sektöründe birlik ve dayanışma kültürü güçlenmiş oldu” dedi.
“Ana görevlerimizden biri tarım ve hayvancılık sektörünü desteklenmek”
Genel Müdür Ataman, ana görevlerinden birinin tarım ve hayvancılığın desteklenmesi olduğuna dikkat çekerek bu alanda geleneksel olarak etkin ve eksiksiz bir hizmet verilmesi için büyük bir gayret içinde olduklarını belirtti. Kullandırılan kredilerin büyük kısmının Koopbank tarafından sağlandığı tarım ve hayvancılık sektörü hakkında da değerlendirmelerini aktaran Ataman, “Kabul etmek gerekir ki meşakkat içeren bu alanda, özellikle içinden geçtiğimiz bu zorlu dönemde çiftçi ve hayvancının ihtiyaç duyduğu krediye yüksek maliyetten ötürü erişmekte sıkıntı yaşadığı bir tablo var. Kurulduğumuz günden beri en önem verdiğimiz nokta ülkede üretimin, verimliliğin devamı için çiftçi ve hayvancının desteklenmesi oldu. Geleneksel faiz destekli ve sıfır faizli kredilerinin yanında bu sene traktör, ekipman ve küçükbaş hayvan alımı için de uygun faiz oranları ile kredi paketleri sağladık. Üretime destek için üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getireceğimizden herkes emin olabilir" şeklinde konuştu.
“İştirakler için mevzuatın izin verdiği ölçüde elimizi taşın altına mutlaka koyacağız”
Gündemde olan Koopbank’ın üç iştiraki ile ilgili olarak da açıklamada bulunan Ataman, Koopbank gibi ölçeği itibarıyla ülke ekonomisi üzerinde etkisi bulunan bir finans kurumunun, böyle bir dönemde mutlaka sorumluluk üstleneceğini, sorunların bir an önce çözümüne ortak olarak elini taşın altına koyacağını belirtti. Ataman, bankanın sahip olduğu imkânları, bankacılık mevzuatının izin verdiği ölçüde, sürdürülebilirliği gözetmekten ödün vermeden ve uzun vadeli istikrarı esas alarak iştirakleri için, sonuçta ülkenin yararına olacak şekilde seferber edeceğini söyledi.
“Koopbank, küresel kooperatif hareketinde yerini alıyor”
Koopbank’ın uluslararası kooperatifçilik sektöründe tanınmış bir kuruluş olduğuna dikkat çeken Ataman, Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) ve Uluslararası Kooperatif Bankacılığı Birliği (ICBA) üyesi olarak yıl içinde ICA, Coops Europe ve ICBA’in genel kurullarına tam üye sıfatıyla katılım gösterdiklerini belirtti. Bu tür etkinliklerde Kuzey Kıbrıs’taki kooperatifçilik ve kooperatif bankacılığı deneyimlerini katılımcılar ile paylaşma imkânı bulduklarını ve uluslararası çeşitli iş birlikleri için adımlar atıldığını kaydetti.
“Her alanda topluma hizmet etmek misyonumuzun bir parçası”
Koopbank’ın her zaman toplumdan aldığını topluma verme anlayışıyla hareket eden bir banka olduğunu ifade eden Ataman, sadece ekonomik sonuçları olabilecek faaliyetlerde değil, hayata geçirdikleri eğitim, çevre, spor, kültür ve sanat alanlarındaki sosyal sorumluluk projeleriyle de ülkeye değer katmaya devam ettiklerini belirtti. Ataman, özellikle spor kulüpleri olan Koop Spor ile her yaşta gence spor yapma imkânı tanıyan bir yapıyı barındırdıklarını ve ülke basketboluna çeşitli seviyelerde altı takım ile renk katarak büyük başarılara imza attıklarını belirtti.