Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener, 2025-2026 öğretim yılına girilirken, Eğitim Bakanlığı ve UBP-DP-YDP hükümeti eğitim politikalarını bilimsel ihtiyaçlara değil, siyasi takvime ve partizanca tercihlere göre belirlemeye devam ettiğini söyledi.
Gelener, “Öğretmen atamaları, rehberlik hizmetleri, özel eğitim ve öğretmen yardımcıları gibi temel alanlardaki kadro ihtiyacı açıkça ortadayken, hükümet bu ihtiyaçları yok saymakta, kamusal eğitim hakkını sistemli biçimde aşındırmaktadır” dedi.
Gelener’in açıklamasının devamı şu şekilde:
Sendikamız KTÖS, bu eğitim yılı öncesinde 19 Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen, 20 Özel Eğitim Öğretmeni ve uzun süredir talep edilen öğretmen yardımcısı kadroları için münhal açılmasını talep etmiştir. Ancak hükümet bu talepleri bir kez daha görmezden gelmiş, sadece 1 Rehber Öğretmen ve 5 Özel Eğitim Öğretmeni atama kararı almış, öğretmen yardımcılığı için ise hiçbir münhal açıklamamıştır.
Oysa 2006 yılından beri yasada açıkça yer alan öğretmen yardımcısı kadroları 19 yıldır hayata geçirilmemiş, okullarda çalışan öğretmen yardımcıları okul-aile birlikleri üzerinden velilerden para toplanarak ödenerek, asgari ücretin altında ve güvencesiz biçimde istihdam edilmektedir. Bu uygulama hem yasalarımıza hem de nitelikli kamusal eğitim anlayışına aykırıdır.
Rehberlik, özel eğitim ve destek personeli alanlarındaki bu sistemli ihmal öğrenci yönlendirmesini, özel gereksinimli bireylerin eğitim hakkını ve sınıf içi destek mekanizmalarını tamamen işlevsiz bırakmaktadır. Atama yapılmayan her kadro eğitimde bir boşluk yaratmaktadır, o boşluğun içine düşen çocukların yaşadığı mağduriyetin sorumlusu ise doğrudan Eğitim Bakanlığıdır.
KTÖS yaptığı araştırmada, okulların %70’inin zorlayıcı öğrenci davranışlarıyla başa çıkmakta zorlandığını, %61’inde psikolojik danışman bulunmadığını ve %49’unda özel eğitim desteği olmadığını ortaya koymuştur. Bu veriler, özel eğitim ile rehberlik ve psikolojik destek hizmetlerindeki ciddi eksiklikleri gözler önüne sermiştir.
Sendikamızın kadro talepleri tamamen kamu yararına dayalıdır. Hükümet gibi herhangi bir partizan, ideolojik ya da kişisel beklenti içermemektedir. Buna rağmen hükümetin, yaklaşan seçimlerden dolayı ilgili kadrolara atama yapmak yerine geçici ve keyfi istihdamı tercih etmesi, eğitime bakışının ne kadar araçsal ve dar olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Eğitim hakkı boş kadrolarla ihlal edilemez. Eğitim, tüm çocuklar için kamusal, eşit ve bütüncül olmak zorundadır. KTÖS olarak, bu eğitim hakkı ihlallerine karşı ses yükseltmeye, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin hakkını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz.