Akdeniz diyeti, zengin meyve ve sebze içeriği ile düşük doymuş yağ oranı nedeniyle uzmanlar tarafından hep daha sağlıklı olarak görüldü. Ancak Norveç'te yapılan yeni bir araştırma Akdeniz diyetinin, et ve süt tüketiminin ağırlıklı olduğu geleneksel beslenme tarzına göre daha fazla kimyasal madde alımına neden olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, tarım ilaçlarından kaynaklanan bu maddelerin kısırlığa, bağışıklık sistemi sorunlarına ve çocuklarda gelişimin engellenmesine neden olabileceği konusunda uyardı.
Bilim insanları Akdeniz diyetiyle beslenmenin yiyeceklerdeki toksin miktarı nedeniyle geleneksel beslenme tarzına kıyasla kısırlığa neden olma riski taşıdığını buldu.
Geleneksel bir beslenme tarzı, Akdeniz diyetindeki çok çeşitli meyve ve sebzeler, kabuklu yemişler, tahıllar ve balıklarla karşılaştırıldığında, kırmızı et ve süt ürünlerinden elde edilen doymuş yağların daha yüksek mevcudiyeti nedeniyle, daha az sağlıklı olarak görüldü.
Ancak Norveç’te yer alan Oslo Üniversitesi'ndeki bilim insanları tarafından yapılan bir araştırma, geleneksel, organik olmayan bir Akdeniz diyetinin aslında ek sağlık riskleriyle birlikte geldiğini gösterdi.
KISIRLIĞA VE ÇOCUKLARIN GELİŞİMİN ENEGEL OLAN TARIM İLAÇLARI İÇERİYOR
Araştırma ekibi, geleneksel tarım yöntemleriyle yetiştirilen meyve, sebze ve kepekli tahılların, doğurganlık sorunlarına, zayıflamış bir bağışıklık sistemine ve küçük çocuklarda büyüme ve gelişmede gerilemeye yol açabilecek tarım ilaçları içerdiğini buldu. ORGANİK TARIM TEHLİKELİ MADDELERİ YÜZDE 90 ORANINDA AZALTABİLİR
Bununla birlikte çalışma, bir Akdeniz diyetinin bileşenleri organik olarak yetiştirildiğinde, pestisit (tarım ilacı) alımı olasılığının yaklaşık yüzde 90 oranında azaltılabileceğini ileri sürdü.
Bilim insanları yapılan çalışma kapsamında, deneme başlamadan bir hafta önce geleneksel bir şekilde (kırmızı et ve süt ürünleri ağırlıklı) beslenen 27 öğrenciyi değerlendirdi. Ardından öğrenciler iki gruba ayrıldı, 14 öğrenci bir hafta boyunca geleneksel tarım yöntemleriyle yetiştirilen sebze ve meyveleri, kalan 13’ü ise organik tarımla yetiştiren yiyecekleri yedi. Öğrencilerin idrar örnekleri iki hafta boyunca incelendi.
Çalışmayı yöneten Prof. Dr. Carlo Leifert, idrar örneklerinde buldukları tarım ilaçlarının birçoğunun vücuttaki hormonları etkilediğinin bilindiğini söyledi.